Elektrikli Hizmet Araçlarının Çevreye Katkıları
Otomobil endüstrisinde gerçekleşen en iyi yeniliklerden biri de elektrikli hizmet araçlarıdır. Her geçen gün ihtiyacı daha fazla artan bu araçların tercih edilmesinin birkaç nedeni var. Bunlardan biri de elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkılarının fazla olması.
Sürekli gelişmeye devam eden bu araçları hastanelerde, havalimanlarında, gümrüklerde ve daha birçok farklı alanda görmeniz mümkün. Çevreye sundukları katkıların yanı sıra bu araçların birçok farklı konuda avantajları vardır. İçeriğimizde bu araçların çevreye katkıları ve avantajları hakkında bilgiler vereceğiz. İşte, elektrikli hizmet araçlarına dair detaylar.
Sıfır Karbon Emisyonu
Elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkıları arasında yer alan sıfır karbon emisyonu, bu araçların en önemli özelliklerinden biridir. İçten yanmalı motorla çalışan araçlarla kıyaslandığında bu araçlar, herhangi bir karbon salınımı yapmıyor. Böylece egzoz salınımından kaynaklı olarak oluşan hava kirliliğinin önüne geçiyor. Böylece kirliliğe neden olan gaz salınımına ve petrolün mazota dönüşmesine engel oluyor.
Mikroda bu araçlar, petrol kullanılmadığı için maddi anlamda büyük bir tasarruf sağlıyor. Makroda ise egzoz dumanına neden olmayarak çevre kirliliğini önlüyor. Dolayısıyla Modern Çağ’da yaşayan bireyler için büyük bir avantaj sağlıyor. Bu durum, gelecek nesillerin daha temiz bir dünyada yaşamasına da olanak tanıyor. Elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkıları sayesinde bu araçların kullanım alanları her geçen gün daha fazla artış gösteriyor.
Elektrikli Hizmet Araçları Gürültüsüzdür
Benzinli ve dizel gibi araçların ne kadar çok gürültüye sebep olduğunu bilirsiniz. Çoğu zaman yolda yürürken bu araçların gürültüsünden rahatsız bile olabilirsiniz. Oysa elektrikli hizmet araçları, bu gürültü kirliliğinin önüne geçmektedir.
Bu araçların gürültüsüz kullanım avantajı önemli bir noktada yer alıyor. Bu durum, kimseyi rahatsız etmeden aracın kullanılması anlamına geliyor. Elektrikli hizmet araçlarının gürültüsüz biçimde çalışmasının çevre açısından mükemmel bir özellik olduğunu söylememiz mümkündür.
Su Kaynaklarına Etkisi
Elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkıları için bir diğer önemli nokta da su kaynaklarına etkisidir. Daha önce belirttiğimiz gibi içten yanmalı motorlu araçlara göre elektrikli hizmet araçları daha az karbon salınımı gerçekleştirmektedir. Yani hava kirliliğinin büyük ölçüde önüne geçen bir teknolojiye sahiptir.
Bu çevre dostu teknoloji, diğer araçlara kıyasla su kaynaklarını da olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü petrol sızıntısı, denizlerdeki çevre kirliliğine neden olmaktadır. Elektrikli hizmet araçlarında petrolün kullanılmaması ise yaşanabilecek su kirliliğini de engelleyecektir. Son dönemlerde artan su sıkıntısını düşündüğümüzde bu araçların büyük bir fayda sağladığı ortadadır.
Bakım İhtiyacı
Elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkılarının yanı sıra maddi anlamda da avantajları vardır. Öyle ki içten yanmalı motorlu araçların içinde birçok parça bulunur. Bu parçalardan biri bozulduğunda aracın performansı düşer ve kullanım sırasında tehlike yaratır. Elektrikli hizmet araçlarında ise böyle bir problemle karşılaşma olasılığınız yoktur.
Bakım için tek yapmanız gereken, ayda bir defa bataryanın suyunu kontrol etmektir. Kış mevsiminde kullanmadığınız zaman ise depoya koymanız yeterlidir. Fakat ara sıra aracı çalıştırabilirsiniz. Bu durum, bataryanın donmasına engel olur ve aracın sağlıklı biçimde çalışmaya devam etmesini sağlar. Tüm bunlardan da görüldüğü üzere elektrikli hizmet araçlarının bakımı genel olarak kolaydır.
Zaman ve Maddiyat Tasarrufu
Elektrikli hizmet araçları, çalışma kalitesini büyük ölçüde artırıyor. Bunun yanında iş yükünü de hafifleten bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. İhtiyaca yönelik tasarlanan bu araçlar, işlerin hızlı biçimde tamamlanmasını sağlıyor. Üstelik bunun için çok fazla maddi harcama yapmanıza gerek yoktur.
Maddi anlamda tasarruf sağlamanızın iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi, bu araçlar motor parçasına sahip olmadıkları için daha az bakım masrafının ortaya çıkmasıdır. İkincisi ise araçlarda petrolün kullanılmamasıdır. Petrol fiyatları düşünüldüğünde bu durumun çok büyük bir avantaj sağladığı gerçektir.
Elektrikli Hizmet Araçlarının Çevreye Zararı Var mıdır?
Her geçen gün gelişen elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkıları hakkında detaylı bir bilgi verdik. Peki, bu araçların doğaya bir zararı var mı? Açıkçası bu, yeni bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle bu araçların, içten yanmalı motorlu araçlara nazaran çok daha çevre dostu olduğu düşünülüyor. Ancak pil üretimi konusunda belirli dezavantajları olduğunu da söylemek mümkündür.
Elektrikli hizmet araçlarının çevreye zararlarını şu şekilde açıklayabiliriz:
- Pil üretimi ve şarj etme durumunda ortaya çıkan ham madde sorunu, dezavantajlarından biridir.
- Şarj etme esnasında yenilenebilir enerji kullanılmaktadır. Ancak emisyonu, ne kadar fazla fosil yakıt kullanıldığına bağlı olarak değişir.
- Aracın şarj edilmesinde kömür kullanmak ise çok daha büyük bir hatadır. Bu durum, çevre dostu olan bir aracın, çevreye daha fazla zarar vermesine neden olur.
- Pillerin üretiminde çok daha fazla su kullanılması gerekmektedir.
- Pil üretiminde kobalt maddesinin kullanılmasından dolayı oluşan atıklar, doğanın yanı sıra maden çalışanlarının ve çevredeki insanların sağlığını tehdit edebilmektedir.
Yukarıdaki listede çevreye karşı oluşabilecek zararları sıraladık. Ancak bunun bir çözümü olduğunu da söylemek mümkündür. Öyle ki bataryaların geri dönüştürülmesi, çevreye ve insanlara karşı zararın büyük ölçüde önüne geçmektedir.
Elektrikli Hizmet Araçları ve Geri Dönüşüm
Elektrikli hizmet araçlarının ülkemiz ve dünya için daha yeni bir teknoloji olduğu ortadadır. Bu nedenle her geçen gün biraz daha sistemin değiştiğini ve geliştiğini söylemek mümkündür. Gelişen teknolojiyle birlikte bu araçların doğaya verdiği zararın çok daha az hâle geleceği öngörülmektedir.
Hâli hazırdaki duruma bakıldığında elektrikli hizmet araçlarında kurşun asitli piller yerine lityum iyon piller kullanılıyor. Lityum iyon pillerin kullanılmasının nedeni, daha fazla enerji depolayabilmeleridir. Fakat kurşun asitli pillerin geri dönüşüm oranının daha yüksek olduğunu söylememiz gerekir. Öyle ki lityum iyon pillerin geri dönüşüm için oranı %5 civarında kalmaktadır.
Ayrıca bu araçlarda %80’in altına düşen pil kapasitesi, menzil azaltmaktadır. Bu yüzden geri dönüştürülmüş piller için farklı alternatifler aranmakta. Düşünülenler arasında ise şebeke depolaması amacıyla pillerin kullanılabileceği fikri var. Bunun yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, çok daha farklı bir alternatiftir. Özellikle Güneş enerjisi sayesinde yedek akülerin 10 yılın üzerinde kullanılması bekleniyor.
Çok daha doğa dostu bir araç kullanımı için gerekli çalışmalar devam ediyor. Elektrikli hizmet araçlarının çevreye katkıları için bu çalışmalar arasında Güneş ve rüzgâr enerjisi bulunuyor. Böylece emisyon salgılamadan daha çevreci bir araç kullanma şansının yaratılacağı düşünülüyor. Kısacası çok daha çevre dostu bir kullanım için başta geri dönüşüm olmak üzere çeşitli sürdürülebilir kaynaklar destekleniyor. Bunlara ek olarak üretim ve şarj edilme sürecinin daha çevreci olması için de çalışmalar yapılıyor.
Önceki yazımıza https://tragger.com.tr/blog/detail/elektrikli-hizmet-araci-almadan-once-bilinmesi-gerekenler/ linkinden ulaşabilirsiniz.
